25 Aralık 2014 Perşembe

İroni

Şarap kadehinde anne sütünü arttıran bitki çayı.


Mutfağımızdaki bolluk içinde kıtlık. Bu zamanlardan anı olsun.

Balık, balık, balık

Buraya özel hemen keşfettiğim 2 balık oldu. Biri cod fillet, marketlerde somonun yanında satılıyor. Beyaz renklisi. Tadı harika lokum gibi kılçıksız ve somondaki o ağırlık yok. Tavada pratik zeytinyağında çevriliyor. Bir de buralarda iri çekilmiş karabiberi keşfettim. Onunla süper lezzetli oluyor.
Benim moral bulma araçlarımdan  biri balık sofrası kurmak sanırım.
Güzel bir alışveriş ve ardından üşenmeden mis bir sofra.
Diğer keşif ise İremlerle Bocca di Bacco'da denediğim scallops. O da meğer tarak gibi bir midye çeşidiymiş. ama o kadar etli ki midye demeye şaşırıyor insan. Balık gibi kocaman kocaman topçuklar şeklinde.
Onun da lezzeti bir harika.
Uf "balık" denince kendimden geçiyorum.





14 Aralık 2014 Pazar

Rezalet

Cuma akşamı İrem'le yemeğe çıktık.
Meatpacking'de buluştuk.
13th West'te.
Rezervasyon 9'daymış. Öncesinde bir drink alalım dedik :) hehe
Yemek yiyeceğimiz yerin hemen yanındaki Spice Market'te birer içki içtik.
Ben bira, İrem votka soda.
Ortam çok güzeldi. Kimse kasmıyor. Metroyla gittim falan rahatça.
İstanbul'da bu kadar kolay buluşamayız valla.
Ayakta içkimizi içip yemek yiyeceğimiz yere geçtik.
Adını unuttum.
Yemeğimiz de güzeldi.
Biraz dertleştik falan...
Yemek çıkışı yakınlarda salaş bir bara gittik. Tam karşısı Standart Otel. Kim kardashianların falan terasında partilediği mekan. Neyse o salaş yerde de bir bira içip çıktık. Birkaç iltifat aldık falan keyfimiz yerinde.
Taksi bulamıyoruz.
Yok.
İrem Mark'ların yanına gidecek, ben evime.
Sonra önümüzde bir araba durdu. Camı açıldı. Meksikalı tarz 2 tip camdan laf atıyor.
No deyip kafamızı çevirdik.
Taksi bulamıyoruz ama başkasının arabasına binecek değiliz.
Baktık ısrar da ediyorlar birşeyler diyorlar.
İrem can kulağıyla dinleyince
Meğer "Park edebilir miyiz, çekilir misiniz?" diyorlarmış!!!!

13 Aralık 2014 Cumartesi

Şu birimleri öğren yahu!

Ağırlık market
Balık ve sebze alırken lbs yazıyor.
1 lbs(pound) = 0.453 kg (yarım kilo diyelim)

İkinci zorlandığım sıcaklık
bu kafta sıcaklık 40 F civarında gezindi.Formülü buymuş. Buna da bir kısa yol bulayım.
°C = (°F − 32) : (1,8)
C = (40-32) : 1.8 = 4,4

Bu formülü akılda tutmak zor. Valla 32yi hatırlasam yeter.
32 çıkar 2'ye böl desek çok mu kötü olur.
Ya da 32'den öncesi artık 0 'ın altı oluyor. En azından bunu diyebiliriz.

Sıvılar
Bir de su alırken galonla karşılaştım.
1 galon = 3.78 litreymiş.

ev ararken squarefeet vardı ama şu an ona ihtiyacım yok. Onu boşveriyorum.
Hadi öptüm. Bugünlük bu kadar fizik yeter, mucx

Cool 3

Sokaklarda dolaşırken beni heyecanlandıran "ye cool baby" dedirten 3 şey paylaşacağım.
Dönüp de güzeldi ya dedirtsin bana tekrar okuduğumda İstanbul'da.

1. Bebek arabaları
Resmini henüz çekemedim ama 6 kişiliğini bile gördüm.
Genelde 2'li ve 3'lüsü yaygın. Bir çocuk arakaya takılan tekerlekli ministandın üzerinde ayakta durabiliyor.
Diğer ikisi altlı üstlü oturuyor.
Netten bakayım, olmadı çekmeye çalışayım burdayken.
Gerçekten cool!

2. Yün saç bantları
Onu bornoz havasında kıvrımlı. Ustten takılan saç bantları çok ama çok havalı.
İstanbul'a gidince öreceğim valla karar verdim.
Bir de orta yerine boncuklu süs koymuşlardı urban outfitters'da.
Aşağıdaki resim de urban outfitters'dan alma.


3. Sensörlü tahta kaykay
En bombayı sona sakladım. Adamın teki, yetişkin yani çocuk yeniyetme de değil. Kaykayı sensörlü müdür nedir, salına salına yürüyor. Işıklardan karşıya geçiyor. Kaykay'ı da yanından eşlik ediyor ona.
Herkesin ilgisini çektiğinin farkında ağır ağır tadını çıkarta çıkarta yürüyor.
Kaykayı da gıcır gıcır değil. Sanki kendisi icat etmiş. Eski kaykayına alıcı takmış.
Çok cool! 


8 Aralık 2014 Pazartesi

Buralar

Buralarda belli adresleri not edeyim de sonra rahat ederim.

Time Warner Center: 59th Broadway, Columbus Circle. Burada noel standları kurulmuş.
Burası fix mekanım. İçeride Whole Foods var girişin altında.
TjMaxx: 55th 8th ave

Times Square: 42th Broadway Burada Toys are us, American Eagle, ışıklı meydan
Rockfeller: 50th 5th ave. Burada kocaman çam var. harika süslenmiş. Lego dükkanı var burada. J.Crew var.MoMA da burda.

Magnolia Bakery: 50th ile 6th avenue

Bermuda Şeytan Üçgeni: Victoria's Secret, Macy's ve H&M diyelim. 34th ile 6th
Union Square: 14th street ile 5th avenue. Burada da noel standları kurulmuş. çok daha büyük bizim columbus'takine göre. Bizim kırmızı metro 14e 7.caddede bırakıyor. Birkaç cadde yürümek gerekiyor. belki metro değiştirmek mantıklı olabilir ya da farklı duraklarda inmek.
Buralarda babies' re us varmış ama göremedim. Benim gördüklerim kocaman bir dsw, whole foods market. buralarda nufus cogunlukla öğrenci. Pratt üniversitesinin önünden yürüdük. Güzel tarihi bir binaydı.
Max Brenner: meşhur çikolatacı 13 ve 14 arasında Broadway'de. 841 numarada. Bu defa gidemedik. Ama belki gideriz. (Rolf's: Bu İremler'in Noel süslemeleriyle meşhur lokantası. 22'ye 3rd Avenue'deydi. Kalabalıktı giremedik. Tavanlar duvarlar her yer çam ağacı gibi süslenmiş. German restaurant)

4 Aralık 2014 Perşembe

Şükür

Bugün hayattan bir saati de oğlumla çaldım.
"Ne işin var içerde? Kalk" dedim, giydirdim Berk'i, koydum arabasına. Ağlamayacak enerjisini yüklendim.
Döküldük yola.
Canım oğlum, can parçam hiç ağlamadı.

Önce 72'ye yürüdük, ardından u dönüp taa Columbus Circle'a.
Noel için kırmızı tenteli tezgahlardan oluşan açık pazar kurmuşlar.

Takıcıların, hediyelik eşyacıların tezgahları arasında dolanırken Berk'im çoktan uyumuştu.
Belki 5 kişi "so cute" diye seslenmiştir.
Bir tane uyuma haline gülüp "out" diye seslenen, bir tane de yanındaki dürtüp bak bak bebek çok tatlı diyeni gözlerimle gördüm, kulaklarımla duydum.
Kırmızı tentelerin, yeşil çam dallarının süslediği, kalabalık mini pazardan çıkıp da Central Park'a kendimizi attığımda özgürlük hissettim. Ferahlık. Genişlik...
Hava artık serinlemiş, sertleşmişti.
Soğuk yüzüme çarptı.
İşte o an şükrettim.

Yüzüme çarpan soğuk hava, geniş yemyeşil alanlar, melek gibi uyuyan oğlum yanımda, sıcağımda ve biz özgürlüğe doğru ilerliyoruz.
"Şükür" diye gözlerim doldu.

En doğrusu, en mantıklısı


Eski arkadaşlar gibisi yok.
Bugün hayattan güzel bir 2 saat çaldık.
Çaldık, çünkü plansızdı.
Çaldık, çünkü bu kadar güzelini araya sıkıştırdık.

Landmarc'ta öğle yemeği...
Yanımızda ünlüymüş Jessica Seinfeld.
İremina'mla su gibi geçen zaman.

Takma tırnak yaptırmak istiyormuş. "Yapayım mı sence?" dedi. Ofiste herkes bakımlıymış. Hep tırnaklar ojeliymiş.
"Bir dahaki görüşmemize hazır olsun, mutlaka yaptır" dedim. Şu ölümlü dünyada onu düşün, bunu düşün. Bu yaşımıza kadar hep doğru olduk. Hep en iyisini yapmaya çalıştık. Yeter ya!

Canın instagramda ıstakoz resmi paylaşmak istiyorsa, onu da yap anasını satayım

Not: İrem'den resim geldi



Bir de obje tutmuş, nasıl da moda girmiş, mutlu olmuş canım benim.
Bu kadar basit aslında her şey...

Yaz yaz bitmez

3 Aralık 2014 Çarşamba

Candy Crush Soda


Bu sabah kaldığımız 67. sokaktan yukarı doğru yürüyüş yaptım 80'lere doğru. Yürümek çok güzel.
O taraflarda DSW var, Marshalls var. Marshalls'ı baya seviyorum. Fiyatları uygun. Güzel ürünler var.
Kendime bir tane altın kaplama bardak aldım, kupa.
Eve dönünce kahve keyfi yapacağım yuppi yuppi Delonghi kahve makinamda. Burda ya starbucks ya da evde nescafe. Neyse buna da şükür.
Yürürken gördüğüm şu resim beni gülümsetti.



Birr aplikasyonun bu kadar popüler ve başarılı olup NYC'nin Upper West Side'ında reklam panosuna ilan veriyor olması beni çok heyecanlandırıyor.

2 Aralık 2014 Salı

Gingerbread

Bir diğer dikkatimi çeken şey de buralarda şu gingerbread süsleme kutuları.
Marketlerde, ev eşyası dükkanlarında falan her yerde bu kurabiyelerden var.
Tam bu döneme mahsus galiba.
Güzel bir şey, yapsak ya aslında.



1 Aralık 2014 Pazartesi

Yılbaşı Süslemeleri

Pottery Barn diye bir dükkana girdim. Mudo'ya benziyor. Daha şıkı
"How to decorate the tree" diye broşür yapmışlar.
Burası tam bir bolluk.

Birkaç güzel fikir edindim. Unutmadan yazayım.
Cam şişe edinip içine büyük beyaz mum koymak.
Başka bir cam şişeye yumaklar doldurmak. Veya doğal ip yumakları da olur irili ufaklı.
Bir diğerine de altın boyalı kozalaklar.



İrili ufaklı beyaz mumları tabanı aynalı hasır saplı tepsiye dizmek.
Işıklı bir geyik.
Kırmızı çiçekler.

Yılbaşı sofrası yapmaya özendim. Ama bütün Aralık ayı New York'tayım.
Bu dükkanı unutma: Pottery Barn

Gidince uygula bu fikirleri, unutma

Winter's Eve

Bu akşam dolanırken Winter's Eve diye bir festivale denk geldim. Meğer sadece 1 Aralık gecesine mahsusmuş. Ne şanslıyım :)

Gerçekten çok güzel bir yerde kalıyoruz. Evimiz 200west 67th Amssterdam'da.
Küçük de olmasa muhteşem olacak. Sokağın ucu Apple store. Karşısı Century 21. Bir blok daha geçince Central Park'ın girişi.Bir üst cadde Broadway bol bol cafcaflı olan cadde. Bugün Broadway üzerinden 67'den küçüklere doğru yürürken Lincoln Square'de hatta tam da Dante Park'ta bir sürü polis bir baktım parktaki ağaç ışıklandıılmış. Sahne kuruluyor. Birileri bedava ışık dağıtıyor. Konserlerde falan olur ya fosforlu.
Yürüdükçe küçük standalar kurulmuş. Çevrede yer alan restoranlar 1-4 dolar arasındaki fiyatlara yemek dağıtıyor. TD bank bedava cookie ve kahve dağıtıyor, bir de bez çanta veriyor.
Gabriel's diye bir yerden veal ossobuco ve white polenta yedim 3 dolara.
Çok güzeldi. bizdeki hunkar begendi gibiydi:)

Columbus Circle'da guzel bir alısveris merkezi var kapalı. İçinde J. Crew, Sephora, True Religion, H&M, Whole Foods Market (sushi aldım:)), Lucky Brand Jeans var. J. Crew'a baktım. Güzeldi.

Sonra 55'e kadar yürüdüm. 8th Avenue 55'te TJMaxx vardı.
Bu adresi de unutmamak lazım.
Mert'ciğime boxer aldım.
Onu çok özlüyorum, canım birtanecik kıymetli kocam, seni çok seviyorum

Trader Joe's

Yurt dışında yaşayan arkadaşlarımıza, özellikle de Amerika'dakilere
"Değişik ne var? İş fikri versene" deriz ya... Burada boş zaman kalmasından mı, yoksa bugünlerde
canımın yeni bir işlere girişmek istemesinden mi bilmem bu gözle bakıyorum etrafa.
New York City'deyim birkaç gündür.

Trader Joe's denilen marketi geçen sefer de keşfetmiş, çok cazip bulmuştum. Elinde torbalarla çıkan insanları gördükçe. Meğer ucuzcu marketiymiş. Oysa bir turist olarak bende şık ve güzel market algısı oluşturmuştu dıştan.

Ucuzcu marketi olduğunu rasgele bir turistin içeri girince de farkedeceğini saanmıyorum.
Çünkü dekor vs. kötü değil.
Nereden mi belli o zaman?
Bütün ürünler Trader Joe's marka. Paket tavuk da, içme suyu da, deterjan da, tuvalet kağıdı da.
Yani Migros'taki Migros marka ürünler gibi.
Fakat paketlemeler o kadar şık ki. Adamların büyük bir ressam ekibi var sanırım:)
İllustrasyon harika.
Devir sanıyorum tasarım ve ambalaj devri.
Çünkü herkesin ürünü zaten iyi kalite, zaten organik.

Ne marketçilik bilirim, ne de çizim.
Ama bu fikir uygulanmaya çok müsait. Buna eminim.
Bize de gelir yakında benzerleri.

12 Ekim 2014 Pazar

Beril'e


Hiç düşünmezdim...
Bazen daha önce hiç tanımadığın bir insan seni en iyi anlayan insan oluyormuş.
6 aydır susup düşündüklerini bir tek ona anlatabilmişsin. Anlatamadıklarını ise o dile getirmiş. Hissedip ifade edemediklerini düzene koymuş, kelimelere dökmüş.
Durmuşsun, dinlemişsin. Duygularına tercüman olmuş.  Aynı hislerde birleştiğini hissetmişsin.

Hayatımdaki ışıksın.

Bu kara bulutlu dönemde seni en büyük şansım olarak görüyorum.

Bu yazıyı Ayvalık'tayken yazmıştım. Bilgisayarımda buldum. Kalıcı olsun istedim, silmedim. Bugüneymiş yayınlaması. 

Şehre dönüş, hoşgeldin sonbahar!


Amerika'dan döndük.
Yaz bittiği için mutluyum.

Şehre döndüm ve sonbaharı seviyorum.
Sonbahar yeni başlangıçlar demek. Şimdi benim için düzen kurma zamanı.
Greyfurtlu, tarçınlı, balkabaklı mum yakma,
Ferhat Göçer İsyan, Monica Molina Ay Amor dinleme zamanı.
Köşeme çekilme, ayıcıklı çoraplarımı giyme, sıcak kahvemle avuçlarımı ısıtma zamanı.

Evimi seviyorum.
Evimi düzenleme zamanı şimdi. Evimde ailemle mutlu olma zamanı.

5 Haziran 2014 Perşembe

Yaşlanıyor muyum?

Eskiden gitmek istemediğiniz yerler size de artık huzur veriyor mu?
Sessizliğin hakim olduğu, doğayla ve kendinizle baş başa kaldığınız yerler mesela.
Bu yaşlanma belirtisi midir?
Yoksa her sene daha da hızlı akan şehir hayatına verilen bir tepki mi?
Sürekli edinmekle, satın almakla mutlu olunmadığını anlayan zihniyetin sonucu mu?
Bilmiyorum...
Tek bildiğim doğada, açık havada, kendimle baş başa yaşadığım mutluluk












Limonla zeytinyağı

Limonla zeytinyağı ayrılmaz ikili. En sade sos. En sevdiğim, tek tercihim.
Bu güzel ikili, aldığım ilk anneler günü hediyesinde buluştu.